formumuza hepiniz hoş geldiniz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Puşkin´in Kur´an Sevgisi

Aşağa gitmek

Puşkin´in Kur´an Sevgisi Empty Puşkin´in Kur´an Sevgisi

Mesaj  Admin Paz Haz. 29, 2008 7:45 am

Puşkin´in yaşadığı dönem Rus edebiyatının parlak bir zamanıdır. Puşkin´in eserlerinde tüm dünyayı ihata eden hassasiyet, maneviyatın ve adaletin taleplerini hak ettikleri bir şekilde karşılama gücüne sahiptir.

*İnsanlar onu büyük ihtiram hissi ile okumaktalar. Moskova´da, Petersburg´da ve büyük şairin yaşadığı diğer şehirlerde insanlar senede iki kere doğum tarihi olan 6 Temmuz ve ölüm tarihi olan 10 Şubat´ta onu anmak için bir araya geliyorlar. Onların içerisinde şairin istidadına değer veren ilim adamları, yazarlar, öğrenciler ve sıradan vatandaşlar da bulunuyor. Orada onun hayatı ve eserleri hakkında konuşuyor, şiirlerini söylüyorlar....

İslam konusuna şairin birçok eserinde temas edilmektedir. Onlarda şair kendisini "İslami eğitimin" takipçisi olarak tanıtıyor ve Kur´an-ı Kerim hakkında sıcak kelimeler sarfediyor:

Biraz cesaretin olsun da, yalana nefret et
Hakikat yolunda emin adımlarla ilerle

Yetimleri ve benim Kur´anım´ı sev


Mahlukatı, yaratana ibadet ve dua et

"Yevgeniy Onegin" eserinin elyazma nushasında da şöyle yazıyordu:

"Kur´anda çok sayıda hikmetli kelamlar vardır:

Şöyle bir örnek verelim: "Her gün uyumadan önce dua et: Şeytanın yolundan uzak dur, Allah´ı hatırla ve cahil adamla tartışma."

Aleksandr Puşkin (1799-1838) güneye sürüldüğü zaman Müslüman halkların-

Çerkezler, Kırım Tatarları, Arnavutlar–yaşam biçimleri ile tanıştı. Onlar diğer bölgelerden farklı olarak imparatorluğa yeni birleştirilmiş idiler ve uzak bölgelerde yaşıyorlardı. Onun yazdığı ilk eserlerden olan "Kafkas esiri" mesnevisinde Avrupalılar için savaşçı ve sıradışı olan halkın durumu romantik bir şekilde ifade olundu:

Ben aydınlık içerisinde olan Bairan´da oldum

Orada gençler toplu bir şekilde bir araya geliyorlar

Çeşitli oyunlar oynuyorlar

Bazen ok kabını

Kanatlı oklarla dolduruyor,

Göklerde uçan kartalları avlıyorlar:

Bazen de yüksek tepelerden

Sabırsız sıralarla,

Bir işaretle aniden aşağı iniyor,

Yerin üzerinde karar tutuyorlar,

Çölü toz duman ihata ediyor

Arkadaşçasına toplu bir şekilde koşuyorlar


Puşkin Kur´an´ı M.Veryovkin´in Rusça çevirisinden öğrenmiştir. Çeviri 1795 yılında hazırlanmıştır. Kur´an´ın ihtiva ettiği aydınlığın büyük gücü, ayrı ayrı surelerin icazı onun eserlerinde duyulmaktadır. Çünkü Puşkin´in de belirttiği gibi "Kur´an´da birçok derin hakikatler kuvvetli ve şairane bir dille ifade olunmuştur."

Puşkin´in bu konu etrafında yazdığı dokuz adet şiir onun şah eserleri sayılmaktadır.


"Onun her bir kelimesi derin manalar taşımakta, engin sema gibi aydınlık içermekte ve Peygamber (s.a.s)´in fiillerini aksettirmektedir." Örneğin, Kur´an´ın bir suresini anlatan şiir bölümüne dikkat edelim. Burada şaire sanki coşkun bir ilham gelmektedir:

Melek sura iki kere üflediği zaman,

Gök gürültüsü ve yıldırım Yer´e inecek:

İşte o zaman kardeş kardeşi bırakıp kendi başına koşmağa başlar

Oğul anasından yüz döndürür,

Nihayet herkes Allah´ın önünde toplanır.

İnsanların yüzünde büyük birer korku vardır,


O zaman kafirler yere yüz üstü düşecek,

Onların her tarafını alev ve ateş kaplamıştır.

Puşkin´in yıldönümünde Fyodr Dostoyevsky dinleyicilerine şöyle bir soru sormuştu: "Burada onun Müslüman olduğu açık bir şekilde gözükmüyor mu? Burada Kur´an´ın ruhu, manevi gücü ve büyük yakınlık içerisindeki imanı sezilmiyor mu?"


K.F. Rılyeyev 12 Mayıs 1825 tarihli mektubunda Puşkin´e şöyle sesleniyordu: "Puşkin, sen Rusya´da yarışma ağacını diktin. Şu anda senin önüne sadece Derjavin çıkabiliyor. Ancak şurası kesindir ki iki veya en fazla üç senelik bir çabadan sonra sen onu çok çok gerilerde bırakmış olacaksın. Seni herkesin imreneceği bir başarı bekliyor. Sen bizim Bayron olabilirsin. Ancak senden bir ricam olacaktır. Allah´a hatır, İsa´ya hatır senin çok sevdiğin Muhammed´e hatır lütfen onu taklit etme. Senin sahip olduğun fıtri istidadın ve geniş kalbin seni Bayron´a kadar yükseltebilir, ancak sen yine de Puşkin olarak kalırsın. Ne olaydı da bilseydin, senin sanatını ve sahip olduğun büyük istidadını ne kadar sevdiğimi. Ben onu çok yüksek bir şekilde değerlendiriyorum."

Bizim için burada önemli olan Rılyeyev´in Puşkin´e unvanladığı kelimelerdir. Rılyeyev Puşkin´in tabiatını çok iyi biliyordu. Onun Hz. Muhammed´e (s.a.s) karşı olan sevgisini biliyor ve ona bu kelimelerle istekte bulunuyordu. Çünkü o Puşkin´e sarfettiği bu kelimelerden sonra kendisinin sözünün yere düşmeyeceğine emindi. Mamafih, Rılyeyev´in kendisi Puşkin´e bu şekilde hitap etmenin ne kadar önemli olduğunu belirtmiş oluyordu...

Puşkin´in eserleri içerisinde dağlarda yaşayan insanların adetlerinin anlatıldığı "Tazit" felsefi mesnevisi özel bir yer tutmaktadır.

"Kabrin sağlam olabilmesi için,

Orada rahmetlinin rahat uyuması,

Azrail´in sesine cevap vermesi

Büyük bir cesaretle kalkması gerekiyor."

Puşkin 1829 yılında Rus-Türk savaşında Rus ordusunun Kafkaslar´daki harekatına katılıyor.


Onun "Erzurum seyaheti" zamanı yazdığı şiirlerde doğu ve İslam sembolleri doğal bir şekilde kullanılmıştır.

Onun başka bir dörtlüğü de mükemmel bir tarzda yazılmıştır:

Bizim aklımızı vahşi düşünceler istila etmişti,

Kuran bizi akl-ı salim yaptı,

Bundan dolayı da büyük Peygamber

Kendi Erzurum´unu gözü gibi muhafaza ediyor.

Bizim aramızda yeniçeriler saklandı,

Sevimli kardeşlerinin sanki arasına girdi

Alla nehri sürülenleri kurtar

Onların gelişi, Allah´ın evinedir.

*Abdullah b. Ebu Talib

Admin
Admin

Mesaj Sayısı : 96
Kayıt tarihi : 17/06/08

https://fetih.forumdizini.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz